21 Kasım 2015 Cumartesi



 SCARLET  -  MARİSSA MEYER


Kitap Adı: Scarlet (Bir Ay Günlüğü Serisi #2)
Orijinal Adı: Scarlet (The Lunar Cronicles #2)
Yazar: Marissa Meyer

Tür: Fantastik, Genç yetişkin
Yayınevi: Artemis
Basım Yılı: 2014
Puanım: 5



Arka kapak yazısından:

   Dünya Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıyayken, Külkedisi İle Kırmızı Başlıklı Kız'ın Yolları Kesişecek…

Mekanik ustası sayborg Cinder hapishaneden kaçma planları yapıyor ancak bunu başarabilse bile dış dünyanın tehlikelerine karşı kendini nasıl koruyacak?

  Dünya'nın diğer ucunda, Scarlet Benoit'nın büyükannesi günlerdir kayıp. Scarlet büyükannesini bulmasına yardımcı olabilecek bir sokak savaşçısı olan Wolf'la tanıştığında, başta bu yabancıya güvenmekte tereddüt ediyor. Ne de olsa sokaklar 'kurt'larla dolu! Yolları kesişen Scarlet, Wolf ve Cinder birlikte esrarengiz bir maceraya atılırken onları bekleyen yeni bir gizemden habersizler. Şimdi üç masal kahramanı da Ay Ülkesi kraliçesinin hep bir adım önünde olmak zorunda...

  Evett Bir Ay Günlüğü ile karşı kaşıyayız yine. Bu seriyi ne çok sevdiğimi söylemiş miydim. Hazır serinin yayınlanmış olan kitaplarını okumuşken peş peşe yorumlamaya çalışacağım bunları. Scarlet serimin ikinci kitabı, ana karakterleriyle benim için Cinderi sollamıştır kendisi. (Bu arada seriyi baya sahiplenmişim:)) Yazar Cinder'de bize sunduğu olayları ve kişileri geliştirip, yeni türler ve kişiler de ekleyerek hepsinin birbirleriyle bağlantılarını kuruyor. Karakter ve olay yönünden epey bonkör davranmış sağolsun, anlatımı da iyi. Eeee daha ne olsun... Tam okunmalık bir kitap, hiç düşünmeden başlamanız tavsiyemdir.

Scarlet(kızıl), esas kızımız çiftçilik yaparak geçiniyor ve hayatında sadece büyükannesi var. Yaniii bir de baba var ki bahsetmeye değmez, sadece bi ara görünüyor. Scarlet'ın büyükannesi bir gün ortadan kayboluyor. püfff... hiçbir iz yok. Poliste kızımızın kayıp ihbarını pek sallamıyor, zaten biraz çatlaktı kendi kaçmıştır diyorlar. Tabi Scarlet aramaktan vazgeçmiyor. Bir gün bara sebze teslimatı yapmaya gittiğinde tesadüfen Wolf'la tanışıyor. Wolf adından da anlaşılacağı gibi sert, güçlü ve yara bere içinde biri :) Wolf(kurt) demişken spoiler olacağını sanmıyorum ama öyle hayvansal bir dönüşüm beklemeyin ondan. Yani kıl tüy çıkmıyor adamdan yada pati falan atmıyor cancağızım. Vücuden insana epey yakın bir tür, daha bir muhteşem olması için bazı deneylerle katkıda bulunulmuş diyelim. Kendisinin sokak dövüşçüsü olduğunu söylüyor ve açıkça olmasa da kızımıza biraz ilgi gösteriyor. Daha sonrasında Scarlet'ın densiz babası yara bere içinde eve geliyor ve kaçırılıp işkence edildiğini, büyükannenin bildiği evde olan bir şeyi isteyen kötü adamlar olduğunu söylüyor. Scarlet bazı nedenlerden Wolf'tan şüphelenip bir hışımla Wolf'u buluyor. Tabii kurdumuz öyle kolay teslim olur mu! Alakam yok ama büyükanneni kaçıran kişilere seni götürebilirim diyerek başlıyorlar Paris'e kadar sürecek bir yolculuğa.



Paris'te Scarlet büyükannesi hakkında yeni şeyler öğreniyor. Büyükanne diyince aklımıza gelen tonton sadece örgü ören bir tip değilmiş bu büyükanne. Zamanında epey büyük mevkilerde çalışmış, Ay ülkesine gitmiş... Aranılan bir hatun anlayacağınız. Pek çok kişi peşinde, bulabilecekler mi, neden peşindeler kitapta göreceksiniz artık. Wolf ve Scarlet'ı epey olay ve ihanet bekliyor.


   Bir yandan da Cinder cephesine arada göz atıyoruz. Birinci kitabı okuduğunuzu düşünerekten yazıyorum bu kısımı. Malum ilk kitabın sonunda Cinder kendini hapiste, Ay ülkesine postalanacağı günü beklerken bulmuştu. Ve hapiste yeni bir arkadaş ediniyor: Thorn. Epey eğlenceli ve kitaba espri katmış bir karakter, bir parça da suça yatkın olduğunu söylemek gerek :) Kabarık bir sicili var Wolf'tan eksik olmasın. Wolfun ağırlığını dengeliyor ve ona dikkat edin çünkü verilen sinyallerden de anlayacağınız gibi sonraki kitaplarda yine bizimle olacak. Thorn Cinder'le birlikteyken yolları Scarlet ve Wolf ikilisiyle kesişiyor. Levana adım adım peşlerinde bizimkilerin. Kai'yi ise hiç sormayın; prens ama gariban modunda. Hâlâ Ay kraliçesiyle evlenmemek için dua eder modda kendisi. Gram ilerleme yok malesef. İşin kötü yanı yapabileceği birşey de yok. Karşısındaki Levana sonuçta booooş tehditler savurmayan; kurnaz, yetenekli, acımasız biri. İstekleri de az değil hani: Dünya ve Cinder.

   Scarlet'ı yine söyleyeceğim gibi çok sevdim. Arada saçma sapan kitaplara denk geldiğimden midir bilinmez "ohhh beee" dedirtmişti bana. Tercüme genel olarak güzeldi fakat bir iki yerde harf hataları, iyelik ekinden kaynaklı olanlar dikkatimi çekti. Keşke olmasaydı. 

Cress ile de tanışıyoruz daha tanımadan sevdiklerimden kendisi, karmakarışık saçları yeter. Kitabımız devamını bekleyeceğiniz süper bir yerde bitiyor. Yazara çok çook teşekkürlerimi sunuyorum.

 

Alıntılar:

“Levana, onunla evlendikten sonra Kai’yi öldürecek. İmparatoriçe olarak taç giyecek ve sonra onu öldürerek tüm Doğu Ulusları’m kontrolü altına alacak. Ondan sonra, Birlik Ülkelerinin kalanını da fethetmesi, sadece bir zaman meselesi olacak.” Cinder, alnındaki saçları geri ittirdi. “En azından kraliçenin programlamacısı olan kız böyle söylemişti.”
Cinder aniden, aklı dağınıkken yumruğunu fazla sıkıp da çipi parçalar korkusuyla kavrayışını gevşetti.
“Ama ben Kai’den hoşlanıyorum.” dedi İko
“Sen ve galaksideki diğer tüm kızlar.”
“Tüm kızlar mı dedin? Yani sonunda kendini de dâhil etmeye başladın mı?”

Sen az önce burada olan kızla aynı kız mısın?” diye sordu, Thorn güçlü Amerikan aksanına karşın, şaşırtıcı derecede berrak bir sesle.
“Tabii ki öyleyim.”
Thorne kaşlarını çattı. “Az önce daha güzel görünüyordun.”
Sinirlenen Cinder, özrünü geri almayı düşündü ama bunun yerine, kollarını göğsünde kavuşturdu. “Subay adayı Thorne’du, değil mi?”
“Kaptan Thorne.”
“Kayıtların, askerden ayrıldığında bir subay adayı olduğunu belirtiyordu.”
Thorne şaşkınca kaşlarını çattı, sonra yüzü aydınlandı ve bir parmağını ona doğru uzattı. “Kafanda bir ekran mı var?”


Mutfağa giren Scarlet, Wolf’un elindeki tenekenin üstünde, kırmızı domates resimli bir etiketin bulunduğunu fark etti. Tenekenin yanındaki kocaman göçüklere bakılırsa, Wolf onu bir et döveceği ile falan açmaya çalışmış olmalıydı.
Wolf kıza baktı ve Scarlet yüzü kıpkırmızı tek kişinin kendisi olmadığına memnun oldu. “Açılması bu kadar zorsa, bunun içine kim neden yiyecek koyar ki?”
Scarlet içinden yükselen ve acıma duygusundan mı yoksa eğlenmesinden kaynaklandığından emin olamadığı gülümseme isteğine karşı dudağını ısırdı. “Konserve açacağını denedin mi?”




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder